Göz altı kırışıklıkları, yaş ilerledikçe cilt elastikiyetinin azalması sonucu ortaya çıkan ve göz çevresinde belirgin hale gelen ince çizgilerdir. Bu kırışıklıklar, cilt tipine ve yaşam tarzına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Göz altı kırışıklıkları, estetik görünümü etkileyen ve yaşlılık belirtilerinden biri olarak kabul edilen bir durumdur.

Göz çevresindeki cilt, vücudun en ince ve hassas bölgelerinden biridir ve bu bölgede kollajen miktarı oldukça azdır. Göz çevresi, sürekli hareket halinde olması (gülümseme, mimikler vb.) ve ince yapısı nedeniyle kırışıklıkların en erken görüldüğü alanlardan biridir. Bu kırışıklıklar, genellikle alt göz kapağı yakınında belirgin hale gelir ve gülümseme sırasında daha da fark edilir. Göz altı kırışıklıkları, güneş ışınlarına maruz kalma gibi dış etkenlere bağlı olarak da ortaya çıkabilir.

Göz altı kırışıklıkları, genellikle açık tenli, renkli gözlü veya kızıl saçlı kişilerde daha erken yaşlarda ortaya çıkabilir. Bu kişilerin göz altı kasları daha fazla çalıştığı için kırışıklık oluşumu hızlanır. Ayrıca, renkli gözlü insanlar güneşe karşı daha hassas olduklarından, daha fazla göz kısma hareketi yaparlar ve bu da kırışıklıkların hızla oluşmasına neden olabilir. Yağlı ve koyu renk cilde sahip kişilerde ise kırışıklık oluşumu daha geç görülür. İnce cilt yapısına sahip insanlarda kırışıklıklar erken yaşlarda ince çizgiler halinde gözlemlenebilirken, kalın cilt yapısına sahip insanlarda daha derin ve belirgin çizgiler görülebilir. Kırışıklıkların boyutu göz çevresindeki kasın çapına bağlı olarak kişiden kişiye değişebilir.

Göz altı kırışıklıklarının tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmasa da, çeşitli yöntemlerle etkileri azaltılabilir. İşte bu konuda uygulanabilecek bazı öneriler:

Göz altı kırışıklıkları, yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan bir durumdur. Ancak, sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek ve cilt bakımına özen göstererek bu kırışıklıkların etkisini azaltmak mümkündür.